ENGELSİZ YAŞAM

Kategori: YAZILARIM | 0

ENGEL DEĞİL DESTEK OL!

 

İstedikleri tek şey engelsiz yaşam olan özel insanlar. Ama kendilerini farklı bir gezegende yaşıyormuş ya da hiç yokmuş gibi düşünmeye mahrum bırakan insanlar! Herkes için engel sizsiniz. Sizlere söylüyorum: yolda görürken, okulda görürken, markette görürken ya da her ne haltta gördüğünüzde ‘engelli’ diye tabir ettiğiniz çocukları, genç delikanlı ve genç kızları, adamları, kadınları ne zamana kadar abes bakışlarınızdan mahrum bırakacaksınız?  Çünkü; onların bu bakışlardan mahrum kalmaya o kadar ihtiyacı var ki. Hayır yani anlamıyorum senden veya benden farkları ne o insanların? İnsan diyorum insan, onlar da insan. Hal ve davranışları senin veya benim gibi değilse, gözleri farklı bakıyorsa veya istemsizce size göre değişik tavırlar sergiliyorsa bu kimin suçu? Onun mu, senin mi, benim mi? Ben ortada bir suç göremiyorum. Tuhaf bakışlara maruz kalınacak bir durum da… Engelsiz aşk, engelsiz evlilik, engelsiz yaşam sizin gözlerinizin farklı görmesi yüzünden belki de onlar için bir hayal.

Ha şunu da ekleyeyim: hal ve davranışları normal olmayan, gözleri sürekli farklı yerlere kayan, istemsizce değişik tavırlar sergileyen engelli ahmaklardan ben yolda milyon tane görüyorum. Bide bak şu işe, bunlar onlar gibi kenara ayırdığınız, dışladığınız ya da kendiniz gibi görmediğiniz insanlara yani sizin tabirinizle engelli vatandaşlara hiç benzemiyorlar. Yani kısacası sana benziyorlar. Namus bekçileri, ta kendileri. Belki abin, baban, kocan! Senin üzerinde sürekli namus ıslahatları yapan, karışan-göçen, yaptığın hareketler hep batan. İşte bunlar diyorlar o insanlara ‘engelli’ diye. Ama asıl engelli kendileri haberleri yok. Gözleri hep tuhaf(!) bakıyor mesela onun bunun karısına, kızına. Hal ve davranışları hiçte seni uyardığı gibi normal(!) değil. İstemsizce değişik(!) tavırlar sergileyip, gözleriyle insanları adeta boğuyor.

Kadınlar da bunu şöyle yapıyor:

Özellikle orta yaşlı ve yaşlı diye nitelendirdiğimiz ablalarımız, teyzelerimiz. ‘Engelli’ çocukların yanlarına gidip, sanki onlar bu dünyadan değillermiş gibi anne ve babalarına aynen şunları söylüyor. (bizzat şahit oldum)

-Canım ne tatlısın sen öyle. ( bu dünyadan değilmiş gibi davranıyor.) Anne ve babasına dönerek; tuvalet eğitimi var mı bari?

-Teyzecim bahsettiğin kişi kedi veya köpek değil. İnsan. Sorduğun soruya sen biraz utanır mısın yoksa ben mi utandırayım?

Giderken yanındakine dediği lafta şöyle: yazık anne babası da ne yapsın çok zor, sakat sonuçta.

Teyzecim sakat senin bakış açın, kelime dağarcığının gelişmeyişi ve senin sığ basmakalıp cahil beynin.

Siz nasıl insanlar oldunuz böyle ya. Gün geçmesin beni verem eden cümleler duymayayım. Yazık, çok yazık. Bazıları da özürlü, kusurlu diyor. Midemi bulandıran kelimeler. O çocuklar, gençler, kadınlar, adamlar sizin cehalet kokan ağzınızdan çıkan kelimelerden hiçbiri değiller. Onlar özeller!

Asıl engel sizsiniz onlar için, dünya için. Rica ediyorum özel insanları gördüğünüz zaman onlara absürt hareketler yapıp değişikmiş, tuhafmış gibi davranmaktan vazgeçin. Onlara yapacağınız en büyük iyilik bu. Ötekiler, içimizde yaşayan merhametsiz, insan kılığına bürünmüş iblisler. Onları dışlayın, tuhaf tuhaf bakın.  Özel insanlara böyle davranarak onların güzel bakan gözlerinde, temiz yüreklerinde ne gibi bir yıkıma uğradıklarını bilemezsiniz. Sadece yazmakla yetiniyorum çünkü çok fazla üzülüyorum..  ENGEL SİZSİNİZ tekrar söylüyorum. Belki de dünya için engel sizsiniz.