BÜYÜK KONUŞMA

Kategori: YAZILARIM | 0

Hep duyarız genelde büyük konuşma sonra başına gelir diye, değil mi? Bu o kadar doğru ki aslında. İnsan yaş aldıkça anlıyor belki de. Kınadığını yaşamadan ölmezsin derler ya, işte tam da o demek bence büyük konuşma. Sizin de başınıza gelmiştir diye düşünüyorum. O hakir gördüğünüz şey her neyse karşınıza çıkmıştır. Birinin bir huyunu mu kınadınız istemezseniz bile o kınadığınız şeyi kendiniz de yaparsınız. İşte bunu biliyoruz aslında çoğu zaman. Kendinize büyük konuşma yoksa yaşarsın diyorsunuzdur. Ama neden bile bile yapıyoruz ısrarla o zaman? Bunu açıklamaya çalışacağım…

 

Benim için büyük konuşma aslında örtmeye dayanıyor. Ne bu örtme? Kusurlarımızı, sorunlarımızı, yanlışlarımızı, eksikliklerimizi, yaşanmışlıklarımızı, yaşayamadıklarımızı, isteklerimizi, isteyemediklerimizi, hayallerimizi, gerçekleri, hislerimizi, hissettiklerimizi, hissedemediklerimizi, yalancılığımızı, kurnazlığımızı, saflığımızı… bunların üstünü örtmeye çalışmıyor muyuz? En az birini saklamaya çalışmadık mı? Ya da en az birini beğenmedik mi kendimizde, bu saydıklarımın. Biz neysek o’yuz kalıbına öyle alışmışız ki. Alıştırılmışız daha doğru aslında. Bizim nasıl biri olacağımıza bile başkaları karar verir genelde. Bu bizim için böyle.

 

İşte bunları kapatmaya çalışa çalışa birilerini kınar dururuz. Kendimize dönüp bakmayız. Kendi kapımızın önünü süpürmeyiz, gözümüz hep karşının kapısının pisliğinde olur her zaman. Kendinize bakın önce. Ben neyim ben kimim ben nasılım ki başkalarını eleştiriyim diyebilin kendinize. Şimdi fark ettiniz mi aslında büyük konuşma hep bir eksiklikten. Hep kendi hayatımız dışında başkalarının hayatıyla ilgilenmekten. Başkalarının hayatına burnunu sokmaktan kendi hayatını yaşayamıyorsun, acıyorum. Sende acı kendine. Acı ki kendinin değerini önünde sonunda anlayabilesin. Uyuyorum, yiyorum, yıkanıyorum, yürüyorum gibi olması gereken mecburi şeyleri yaşamak sanıyoruz. Yaşamak çok farklı bir şey. Hissetmek demek. Bunu içinize dönüp, deneyimleyin. Çöp gibi yaşayıp göçüp gidiyoruz. İyi evde oturup pirzolayı sık yemeyi yaşama sanıyoruz. Kahroluyorum.

 

Toparlayayım. Bence büyük konuşma sebebi büyük olmaya çalışma. Büyük insan olmaya yani. Nasıl olacak bu? Bir şeyleri örtmeye çalışarak mı? Birilerini kınayarak mı? Kendinize dönün. Kendinizle ilgilenin. Bana ne diyebilin. O, onun problemi beni ilgilendirmez cümlesini iyice belleyin. Bunları istiyorum. Kısaca ben insanların mutlu olmasını istiyorum. Onun bunun arkasından büyük konuşma aman başına gelir değil, sende ne eksik ki onun bu tutumunu eleştirdin diyebilirsiniz bence artık. Buna canı gönülden inanıyorum.