Fark ettiniz mi hiç, etrafınızdaki insanların çevresine? Varoş, varoşla iyi anlaşır. Sahtekar, sahtekarla. Yalancı, yalancıyla. Tuhaf, tuhafla. Neden böyledir diye düşünmüşsünüzdür. Cevap çok basit: Her insan dengi dengine. Bunu genelde evlenecek insanlar için kullanırlar ya hani. Davul bile dengi dengine diye. Aslında herkes için böyledir bu. Herkes kendi dengiyle. İnsan, kendine denkle iyi anlaşır. Normaldir de bu. Yalancı birinin dürüst insanla ne işi olur? Pardon ya da tam tersi. Dürüst birinin yalancıyla ne işi olur? Bu denklik güzeldir, hoştur. Bu dengeyi değiştirmek isteyen çoktur ama. Nasıl peki? Tuhaf insanların içinde bulunduğu bir ortama, bu ortamın tuhaf olduğunu bile bile girdiyseniz veya içine çekildiyseniz kurtulmanız çok basittir. Bunu anlatmaya çalışacağım.
Karşınızdakine kim olduğunu hatırlatmakla başlayın. Sen böylesin ve ben böyle değilim. Hayat uyum içinde akıyor. Yani her şey dengi dengine ve biz denk değiliz. Ben yalan söylemiyorum hiç ama sen sürekli yalan konuşuyorsun. Bu beni rahatsız ediyor ve seninle yollarımız burada ayrılıyor. Başka bir örnek vereyim. Sen çok takıntılısın ve sürekli bunlardan bahsediyorsun. Ama ben olayları akışına bırakıyorum ve yoluma bakıyorum. Sen olmayan şeyleri sürekli isteyip, dillendiriyorsun. Ben bundan çok sıkılıyorum. Bunu bırak diyeceğim ama yardımsız zor biliyorum. Yardım etmek isterim ama sen istemezsen burada bitirelim. Gibi…
İkinci olarak belli edin. Korkmayın. Hislerinizi ve düşüncelerinizi belli etmekten bu kadar çekinmeyin. İnsansınız siz. Bir yerde tükeneceksiniz. Olmak istemediğiniz bir yerde neden olasınız ki? Neye mecbursunuz? Değilsiniz. Gitmek daha iyidir bazen. Kalmayı çok istersiniz ama bazen keşke gitseydim dersiniz. Güzel hatırlamak için gerekiyorsa gideceksiniz. İnsanlara dengi dengine olan şeyleri hatırlatın. Hatırlatmazsanız sizi de o ortama ait görürler.
En son olarakta kaybolun. Yukarıdaki ilk ikisini yaptıktan sonra elbette. Anlamıyorlarsa sessiz sedasız çekilin sizde. Bu kadar basit. Bazıları mümkün değil anlamaz çünkü. Anlamak istemez de değil, direkt anlamaz. Kıttır, akılları. Siz ne yapabilirsiniz ki? Çünkü; birini değiştirmeye çalışırsınız, yardım ettim sanırsınız, iyi gidiyor zannedersiniz ama o hep o insandır. Siz sadece zannedersiniz. Bunu da anladığınızda keşke dersiniz. Keşke gitseydim, o benim dengim hiç olamadı ki zaten dersiniz. Yine elde hep keşkeler kalır. Kalmasın.