Siz de her şeyi sonraya bırakanlardan mısınız? Ertelemek, bize ciddi zararlar veriyor ama farkında değiliz. Nedir ertelemek?
Yarın yapılabilecek hiçbir şeyi bugün yapmamak, bugün yapılması gereken şeyleri de yarın yapabilmenin yollarını bulmaya çalışmakla özetlenebilecek bir ‘ davranış biçimi ‘ . Soruları, sorunları, kararları zamana bırakmak mıdır ertelemek yoksa bunlardan kaçmanın adı mıdır? Bazen belki de bir şeyin tam zamanı o zamandır. Fırsatların sonsuz olduğuna eminsen, ertele. Her yeni güne ‘ bir gün…’ diyerek başla, kaç. Ertelersen eğer; içindeki problemler büyür. Tam zamanı değilse bazı şeyler için tabii ki de ertele. Ama bunu monotonlaştırma.
Sonra ne oluyor biliyor musun? Yeri geldiğinde düşünmeyi, konuşmayı bile erteliyorsun. Düşünsene konuşacağın an da sonra… deyip erteliyorsun. Konuşamadım ama erteledim mi diyorsun anlamadım ki.. Bence ertelemek ‘ korkuyorum’ diyemeyenlerin takındığı en güzel maskedir. Ne hayal ediyorsan yap, nereye gitmek istiyorsan git. Ertelemek, hayalleri uzatır. Odanı toplaman gerekiyorsa hemen o zaman topla, markete gitmen gerekiyorsa git, ağlamak istiyorsan ağla, kahkaha atmak istiyorsan at. O an ne gerekiyorsa onu yap, ileriye atma.
Peki bu illet gerçekten illet mi? Hayır, bana göre hastalık değil. Psikologlar da öyle diyor. Önemli bir sorun .
Ertelemek, aslında kendini sabote etmektir. Ertelemeyi alışkanlık edinen insanlar, tipik olarak hayatın her alanında bir şeyleri ertelerler. “Kronik erteleme”, sanıldığından daha karmaşık ve önemli bir sorundur.
Buraya kadar ertelemenin bize verdiği zararlardan bahsetmeye çalıştık. Peki ertelemenin altında yatan sorun ne? Anne-baba mı, eş mi, iş mi? Yani ne yüzden olduğunu bulmaya çalışın. Eğer sorunlarınız varsa bunları hızlı olarak halledin ve hayatınızda ‘ Ali Fuat Başgil’in ‘ üç kuralını uygulayın.
- Üşenme
- Erteleme
- Vazgeçme
Umarım artık hayatı daha fazla kaçırmazsınız ve hayatınızdan ‘ erteleme’ kelimesini bir an önce çıkarırsınız..